Araştırmalara göre dünyada pop müzikten sonra en çok dinlenilen müzik türü rock olarak görülüyor. 1950'lerin başında başlayan ve dünyayı etkisi altına alan rock, nasıl gelişti? Haydi gelin rock müziğe kısaca bir bakalım. Ve rock müziğin ortaya çıkmasında etkili olan dünyada ve Türkiye'deki olaylara göz atalım.
Rock |
Rock'ın sosyolojik olayların ve kültürel çatışmaların yoğun olduğu bir döneme denk gelmesi elbette tesadüf değildi. İkinci dünya savaşının bittiği, insanların toparlanmaya başladığı 1950'li yıllarda ortaya çıkan rock, var olan kültüre en çokta "anlayışı" sorgulama temeline dayanıyordu. Özellikle rockın başladığı ilk yıllar ortaya çıkan Hippiler, ABD'de çok yaygın olan siyah-beyaz ayrımı yani ırkçılığı reddeden bir anlayışa sahipti. O yıllar hakkında müzik yazarları "gençler aldandıklarının farkına vardılar" diye nitelendirirler. Rock, sorgulamaya dayalı sert bir müzik olarak yoluna devam ederken yaşanacak olaylar da rock müziğin dahada sertleşmesine neden olacaktı. Bombalarla büyüyen çocuklar Vietnam savaşına şahit olduklarında da sorgulama iyice arttı ve rockçılar aşk temasını, barışı, ırkçılığı şarkılarında kullanmaya daha çok ağırlık verir oldu. Hippilerin çalışmamayı felsefe edinmeleriyle birlikte 1960'lı yıllar adeta uyuşturucunun altın çağı olmasına neden olacaktı. Uyuşturucu eşittir rock ve rockçılar olunca bu durum çok ses getirdi. Polisler uyuşturucu kullananları tutuklamak için çabalasa da bu mümkün olmayacaktı. Çünkü ülkelerde o kadar insanı barındıracak hapishane yoktu. Hippiler Amerika'da yoğun ilgi görürken bir zaman sonra birçok kişinin diline pelesenk olacak "savaşmayın sevişin" sözüne de imza atıyorlardı. Onlar her ne kadar Vietnam savaşı için bunu söyleseler de söz uluslararasında çok büyük yankı uyandırır. Avrupa ve Amerika'daki rockçılar ülkelerini sorgulamaya başlamış olduğu bu yıllarda Türkiye'deki gençlerde bu müzikle kısa bir sürede tanışırlar.
Türkiye'de Rock (Anadolu Rock)
1950'nin başlarında başlayıp 1960'larda iyice sesini yükselten rock, Türkiye'ye çok gecikmeden gelmişti. Her ne kadar TRT ile batı rock müziği Türkiye'de tanınsa da rockın Türkiye'de sanatçılar tarafından icra edilmesinde ve önünün açılmasında Milliyet gazetesinin büyük katkıları vardır. Milliyet, dönemin rakibi Hürriyet gazetesinin "Altın Mikrofon" yarışmasına karşı başlattığı Liselerarası Müzik Yarışması" ile büyük rock sanatçılarının ortaya çıkmasına katkıda bulunacaktı. Ancak Türkiye'de ortaya çıkan rock şarkıcılar bilinen dünyaca rock sanatçılarından oldukça farklılardı. Belki onlar da saçını uzatıyor, siyah giyinip küpe takıyorlardı fakat uyuşturucu kullanmadılar. Radikal bir başkaldırı sergilemediler. Yeri geldiğinde askere de gittiler yeri geldiğinde işçinin, yoksulun yanında da oldular. Tabi Türkiye'deki rock şarkıcılar da ABD ve Avrupa'daki rockçılar gibi sistemle, yönetimle ve yaşamla sorunları vardı... Öte yandan Türkiye'deki rockçıların en büyük özelliği de halkın türkülerini, şiirlerini ve yaşantısını batı müziği olan rocka yorumlamaları idi. Onlar halkın sevdiği türküleri rocka yorumladıkça halkta onları sevdi, halkta onları benimsedi. Bu nedenle rock Türkiye'de çok yabancı durmadı sanki yıllardır hep Türkiye'de idi. Rock, Türkiye'de de dünyada olduğu gibi sıkıntılı bir dönemde ortaya çıktı. Tabi bu tesadüf değil, aksine yaşananların bir sonucuydu. Öyle ki rockçı Cem Karaca sürgün edilecekti. Dünyada, özellikle ABD'de olduğu gibi Türkiye'de de rock, kültürü, kültürde rockı besliyordu. Rock, Türkiye'de sosyal yaşantıyı sosyolojik bir biçimde kültürün bir parçası olan türküler ve şiirlerle şarkılarda anlattıkca sevildi ve vazgeçilmez bir müzik türü oldu.
0 Yorum:
Yorum Gönder
Yorumunuz kısa bir süre sonra onaylanacaktır. Yapılan yorumun sorumluluğunu Webmgon kabul etmez.