Yazar: Mazlum GÜNHAN
mazlumgunhan@webmgon.comS
Son zamanlarda Türkiye sinemasında "YouTuber filmleri" diye ifade edilen filmler türedi. Şimdilik söz konusu filmlerin sayısı az olsa da gittikçe artıyor. Ve maalesef bunlar kaliteden yoksun, kime hitap ettiği belli olmayan filmler. Peki bu filmler neden ortaya çıktı? Amaç ne? YouTuber'lar YouTube'dan sonra beyazperdeye mi el atıyor? Gelin bu soruların yanıtını bandı biraz geriye sararak vermeye çalışalım.
Bilindiği üzere Türkiye'de son birkaç yıldır "YouTuber" denilen, video içerik üreten kişiler hızlı bir yükselişe geçtiler. Dolaysıyla da YouTube, Türkiye'de bayağı bayağı aldı başını gidiyor. Bir zamanlar YouTube'a içeriklerinin yüklemesine karşı direnenler bile artık kendi eliyle içeriğini YouTube'a yükler oldu. Bazı sanatçılar eskiden YouTube'a şarkılarını yükleyenlere dava açarken, şimdi söz konusu kişiler yine YouTube'a şarkıları atıyor fakat müzisyenler YouTube'da telif atıp geliri kendisine yönlendirerek videoyu yayında kaldırmıyor. Yani kısacası şunu diyorum: YouTube dünyada olduğu gibi Türkiye'de hızla yükselişe geçti. Ve içerik üreticilerine milyon dolarlar kazandırmaya başladı. Türkiye'de birçok kişi "söz konusu para ise gerisi teferruattır." felsefesiyle YouTube'da yerini alınca, öyle tuhaflıklar, akla durgunluk veren şeyler de başladı ki anlatmak mümkün değil...
İki-üç ayda bir YouTuber'ların çektiği filmleri beyazperdede görmek mümkün. Geçtiğimiz yaz vizyona giren ve YouTuber Halil Söyletmez'in sosyal medyada yarattığı karakterin öyküsünü anlatan "Cumali Ceber" filmi büyük bir izlemeye ulaştı. Hatta Cumali Ceber filmi yaz döneminde gösterime giren ve en çok izlenen yerli film oldu. Yani rekor kırdı. Çokça eleştirilen bu film bir o kadar da izleme aldı. Peki size bir soru: Recep İvedik filmlerinden daha kötü ne olabilir? Durun ben söyleyeyim! Recep İvedik çakması tabiki... Evet. Cumali Ceber tam da Recep İvedik çakması bir karakter idi. Bir YouTuber'ın filmi olan Cumali Ceber, pek çok YouTuber'a da bir mesaj verdi. Mesaj şu: "Beyazperdeye gelin, burada da iyi para kazanabiliyoruz. Hem de öyle iyi film yapmaya gerek yok. 5-10 gününüzü ayırsanız da olur." Yakın zamanda bu mesaj doğrultusunda pek çok YouTuber filmi görebiliriz. Cumali Ceber'den sonra sosyal medya karakteri "Bekar Bekir "de vizyona girdi. Bekar Bekir'i bir YouTuber filmi olarak göremeyiz ama aynı tarz aynı mantık burada da var. Ve daha dün gösterime giren "Oha Diyorum" filmi... YouTube kanalı Oha Diyorum'la aynı adı taşıyan bu film de, tam bir YouTuber filmi. Yani yine basit, kalitesiz ve komik olduğu düşünülen türden...
YouTuber filmlerinin arttığı şu son yıllarda; neden Enes Batur "Diss Savaşları"adında bir film çekmesin?
Neden çocuk YouTuber Genç Hane, eşi dostu Letgo'da satışa sunma temalı bir filme imza atmasın?
Ya da niye "Kafalar" kanalı korku ve gerilimin eksik olmadığı muhteşem(!) bir film çekmesin. Tabi Nygma'nın komplo teorilerini neden uzun metrajlı bir filmde izlemeyelim?
Mesela Barış Özcan güzel bir belgesel yaparken, Ruhi Çenet'te bilim-kurgu türünde bir filmi sinemaseverlerle buluşturamaz mı? (Ki bu adamlar yaparsa desteklenebilir) Bunlar ve bunlara benzer filmleri yakında sinemada görürseniz hiç şaşırmayın. Ama Ruhi Çenet ve Barış Özcan gibi isimleri cidden sinemada görmek iyi olabilir. YouTube içeriklerinde kaliteyi eksik etmeyenler sinema filminde titizliği elden bırakmazlar diye düşünüyorum... Tabi YouTuber filmlerine karşı olmadığımı da bu sayede belirtebilirim. Karşı olduğum şey: kalitesizlik, basitlik ve taklittir.
Bu arada artan YouTuber filmleriyle birlikte beni endişelendiren bir başka konu daha var. O da: hani son haftalarda her YouTube kanalında gördüğümüz "diss" mevzusudur. Birbirine diss atan YouTuber'lar bildiğiniz gibi saçma sapan şarkılara imza atıyorlar. Öyle ki bu şarkılar Spotify'da da maalesef karşımıza çıkıyor. Tüm bunlar yaşanırken aklıma şu soru geliyor: acaba YouTuber filmleriyle diss savaşı sinemaya da taşınır mı? Artık bu sorunun yanıtını ilerleyen günlerde alacağız gibi geliyor bana...
Yazarın tüm yazıları için tıklayın.
mazlumgunhan@webmgon.comS
Youtuber |
Bilindiği üzere Türkiye'de son birkaç yıldır "YouTuber" denilen, video içerik üreten kişiler hızlı bir yükselişe geçtiler. Dolaysıyla da YouTube, Türkiye'de bayağı bayağı aldı başını gidiyor. Bir zamanlar YouTube'a içeriklerinin yüklemesine karşı direnenler bile artık kendi eliyle içeriğini YouTube'a yükler oldu. Bazı sanatçılar eskiden YouTube'a şarkılarını yükleyenlere dava açarken, şimdi söz konusu kişiler yine YouTube'a şarkıları atıyor fakat müzisyenler YouTube'da telif atıp geliri kendisine yönlendirerek videoyu yayında kaldırmıyor. Yani kısacası şunu diyorum: YouTube dünyada olduğu gibi Türkiye'de hızla yükselişe geçti. Ve içerik üreticilerine milyon dolarlar kazandırmaya başladı. Türkiye'de birçok kişi "söz konusu para ise gerisi teferruattır." felsefesiyle YouTube'da yerini alınca, öyle tuhaflıklar, akla durgunluk veren şeyler de başladı ki anlatmak mümkün değil...
İki-üç ayda bir YouTuber'ların çektiği filmleri beyazperdede görmek mümkün. Geçtiğimiz yaz vizyona giren ve YouTuber Halil Söyletmez'in sosyal medyada yarattığı karakterin öyküsünü anlatan "Cumali Ceber" filmi büyük bir izlemeye ulaştı. Hatta Cumali Ceber filmi yaz döneminde gösterime giren ve en çok izlenen yerli film oldu. Yani rekor kırdı. Çokça eleştirilen bu film bir o kadar da izleme aldı. Peki size bir soru: Recep İvedik filmlerinden daha kötü ne olabilir? Durun ben söyleyeyim! Recep İvedik çakması tabiki... Evet. Cumali Ceber tam da Recep İvedik çakması bir karakter idi. Bir YouTuber'ın filmi olan Cumali Ceber, pek çok YouTuber'a da bir mesaj verdi. Mesaj şu: "Beyazperdeye gelin, burada da iyi para kazanabiliyoruz. Hem de öyle iyi film yapmaya gerek yok. 5-10 gününüzü ayırsanız da olur." Yakın zamanda bu mesaj doğrultusunda pek çok YouTuber filmi görebiliriz. Cumali Ceber'den sonra sosyal medya karakteri "Bekar Bekir "de vizyona girdi. Bekar Bekir'i bir YouTuber filmi olarak göremeyiz ama aynı tarz aynı mantık burada da var. Ve daha dün gösterime giren "Oha Diyorum" filmi... YouTube kanalı Oha Diyorum'la aynı adı taşıyan bu film de, tam bir YouTuber filmi. Yani yine basit, kalitesiz ve komik olduğu düşünülen türden...
YouTuber filmlerinin arttığı şu son yıllarda; neden Enes Batur "Diss Savaşları"adında bir film çekmesin?
Neden çocuk YouTuber Genç Hane, eşi dostu Letgo'da satışa sunma temalı bir filme imza atmasın?
Ya da niye "Kafalar" kanalı korku ve gerilimin eksik olmadığı muhteşem(!) bir film çekmesin. Tabi Nygma'nın komplo teorilerini neden uzun metrajlı bir filmde izlemeyelim?
Mesela Barış Özcan güzel bir belgesel yaparken, Ruhi Çenet'te bilim-kurgu türünde bir filmi sinemaseverlerle buluşturamaz mı? (Ki bu adamlar yaparsa desteklenebilir) Bunlar ve bunlara benzer filmleri yakında sinemada görürseniz hiç şaşırmayın. Ama Ruhi Çenet ve Barış Özcan gibi isimleri cidden sinemada görmek iyi olabilir. YouTube içeriklerinde kaliteyi eksik etmeyenler sinema filminde titizliği elden bırakmazlar diye düşünüyorum... Tabi YouTuber filmlerine karşı olmadığımı da bu sayede belirtebilirim. Karşı olduğum şey: kalitesizlik, basitlik ve taklittir.
Bu arada artan YouTuber filmleriyle birlikte beni endişelendiren bir başka konu daha var. O da: hani son haftalarda her YouTube kanalında gördüğümüz "diss" mevzusudur. Birbirine diss atan YouTuber'lar bildiğiniz gibi saçma sapan şarkılara imza atıyorlar. Öyle ki bu şarkılar Spotify'da da maalesef karşımıza çıkıyor. Tüm bunlar yaşanırken aklıma şu soru geliyor: acaba YouTuber filmleriyle diss savaşı sinemaya da taşınır mı? Artık bu sorunun yanıtını ilerleyen günlerde alacağız gibi geliyor bana...
Yazarın tüm yazıları için tıklayın.
0 Yorum:
Yorum Gönder
Yorumunuz kısa bir süre sonra onaylanacaktır. Yapılan yorumun sorumluluğunu Webmgon kabul etmez.